Bir UMUT...
Vatanımızı paylaşmak için can atan İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra vakit kaybetmenden işgallere başladı, neyseki bu işgaller karşında sessiz kalan ve bizi direnmemiz için uyaran hükümetimizi dinlemeyip bu işgallere karşı duran teşkilatların kurulduğu haberini aldık. Bu teşkilatların adı “ Kuvay-i Milliye.”
Bildiğiniz üzere Mondros Ateskes Antlasması yüzünden ordumuz terhis edildi, ama bu cesur Türkler sakladıkları veya bir yerden buldukları silahlar saysinde işgallere karşı savaşmaktalar. Osmanlı Hükümeti tarafından korunmayan can ve mal güvenliğimizi, artık bu kişiler sayesinde (ellerinden geldikleri kadar) korunmaya başladı. Bu gelişme hepimiz için bir umut vaat ediyor.
İlk silahlı direniş, 16 Mayıs sabahı Urla’da yaşandı. 15 Mayıs’ta İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edildiğini öğrenen 800 kadar yerli Rum, Türk köylerine saldırmaya, savunmasız insanları öldürmeye, mallarını yağmalamaya başladılar. Urla’nın Türk mahallelerini kuşattılar. Bunun üzerine Urla’da bulunan 173 ncü Aday Komutanı Yarbay Kâzım Bey yanında bulunan 18 er ve birkaç jandarma ile birlikte kasabayı savunmaya başladı, ilk Rum saldırısı püskürtüldü. Rum çetelerinin taarruzu karşısında dehşet verici ve mezalimi öğrenen Urla halkı kasabadaki silah deposunu zorla açmış, mevcut 120 tüfek ve cephaneyi alarak bir milis kuvveti meydana getirmişlerdir. 173 ncü Alay’ın emrine girerek onun vurucu gücünü arttırmışlardır.
Bildiğiniz üzere Mondros Ateskes Antlasması yüzünden ordumuz terhis edildi, ama bu cesur Türkler sakladıkları veya bir yerden buldukları silahlar saysinde işgallere karşı savaşmaktalar. Osmanlı Hükümeti tarafından korunmayan can ve mal güvenliğimizi, artık bu kişiler sayesinde (ellerinden geldikleri kadar) korunmaya başladı. Bu gelişme hepimiz için bir umut vaat ediyor.
İlk silahlı direniş, 16 Mayıs sabahı Urla’da yaşandı. 15 Mayıs’ta İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edildiğini öğrenen 800 kadar yerli Rum, Türk köylerine saldırmaya, savunmasız insanları öldürmeye, mallarını yağmalamaya başladılar. Urla’nın Türk mahallelerini kuşattılar. Bunun üzerine Urla’da bulunan 173 ncü Aday Komutanı Yarbay Kâzım Bey yanında bulunan 18 er ve birkaç jandarma ile birlikte kasabayı savunmaya başladı, ilk Rum saldırısı püskürtüldü. Rum çetelerinin taarruzu karşısında dehşet verici ve mezalimi öğrenen Urla halkı kasabadaki silah deposunu zorla açmış, mevcut 120 tüfek ve cephaneyi alarak bir milis kuvveti meydana getirmişlerdir. 173 ncü Alay’ın emrine girerek onun vurucu gücünü arttırmışlardır.
