MİLLİ MÜCADELEDE İSTANBUL HÜKÜMETİ

 Yandaki resim 1919 yılına ait. İstanbul Hükümeti’nin liderleri ve işgalciler aynı karede. Mustafa Kemal’in liderliğinde bir milli mücadele hareketi oluşmaya, milli bir ruh uyanmaya çalışıyor, işte aynı zamanlarda da bu fotoğraf çekiliyor. Tek bir fotoğraf da İstanbul Hükümetinin Milli Mücadeleye karşı tutumunu anlatmaya yetiyor.                                                           
 
İtilaf Devletleri işgallerle birlikte İstanbul Hükümeti’ni kontrol altına alma konusunda hiç zorluk çekmedi. Mondros Antlaşmasına göre ordunun terhis edilmesi, silahlara el konulması istendi, Padişah Vahdettin karşı çıkmadan İngilizleri memnun etme politikası altında isteneni yerine getirerek ordunun onda dokuzunu terhis etti. İtilaf devletlerine karşı güçlük çıkaracak bütün generaller görevden alındı, tutuklandı hatta sürgüne yollandı.

Halk milli bir direniş başlatmak için Kuva-yı Milliye birliklerini oluşturdu. Bu noktada İstanbul Hükümeti yine devreye girerek bu birliklerin hareketini önlemeye çalıştı. Hatta 1919 yılında Ferik Süleyman Şefik Paşa Kuva-yı Milliye ile başa çıkabilmek için görev başına getirildi. Ancak İstanbul Hükümeti bununla da yetinmeyip Kuva-yı Milliye’ye karşı mücadele etmek amacıyla Kuvayı İntibaziye adlı bir ordu kurup Milli Mücadeleye karşı kesin tavrını herkese belli etti.

Damat Ferit hükümeti bu dönemde orduyu iyice yıprattı ve Türk generallerini tamamen etkisiz hale getirdi. Hatta 17 Şubat 1919’da bir raporunda  “9. Ordu Komutanı Yakup Şevki’yi attırdım, yardımcısı Ali Rıfat Bey’i yakalattım. Batum Tümen Komutanı Mürsel Bey’i tutuklattım…” diyerek övünmüştür.

İstanbul Hükümeti sadece orduyla uğraşmadı, Anadolu’ya İngiliz kontrol subaylarının atanmasını da kabul etti. Milli Mücadele yıllarında nerdeyse bütün Anadolu şehirlerinde bir İngiliz kontrol subayı vardı. Bu arada da Damat Ferit kendi düşüncesine karşı olan herkesi mahkemeye sevk etti.

 

Mustafa Kemal halkı direnişe çağırırken de hükümetle karşı karşıya kaldı. 8 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal’in müfettişlik görevine son verildi. 29-30 Temmuz tarihlerinde bütün illerine gönderilen telgrafla Mustafa Kemal’in yakalanarak derhal İstanbul’a gönderilmesi istendi. 11 Mayıs 1920’de de Milli Mücadele’ye karşı olan Hükümet Mustafa Kemal ve arkadaşlarını idama mahkum etti.

 

Kısacası İstanbul Hükümeti Milli Mücadele boyunca hem halkın hem de

onları yönlendiren liderleri engellemek için birçok yolu denedi ancak

başarılı olamadı.

Picture